“Siz tüm evreni kaplayan ve kendisini bir taş, bir ot, bir hayvan, bir insan, bir yıldız ya da bir galaksi olarak deneyimlemek için geçici olarak forma bürünen tek bir bilinç, Tek Bir Yaşam’sınız.”

Eckhart Tolle’den;

Çoğu insan tüm yaşamını kendi düşüncelerinin sınırları içinde hapsolarak geçirir. Onlar geçmiş tarafından koşullandırılmış dar, zihin ürünü, kişiselleştirilmiş bir benlik duygusunu asla aşamazlar. Dünyadaki tüm ıstırap ve mutsuzluk kişiselleştirilmiş bir “ben” ya da “biz” duygusundan kaynaklanır. O sizin özünüzü örtüp gizler.

İçinizde, her bir insanın içinde olduğu gibi, düşünceden çok daha derin bir bilinç boyutu vardır. O sizin ta özünüzdür. Biz ona mevcudiyet, farkındalık, koşullanmamış bilinç de diyebiliriz. Kadim öğretilerde o içinizdeki mesihtir, ya da sizin Buda doğanızdır.

Bu içsel özün farkında olmadığınızda, sonuçta daima ıstırap ve mutsuzluk yaratırsınız. Siz kim olduğunuzu bilmediğinizde zihin ürünü bir benlik yaratıp, onu tanrısal varlığınızın yerine geçirir ve korku dolu bu benliğe bağlanırsınız. O zaman bu sahte benlik duygusunu korumak ve güçlendirmek sizin temel güdünüz hale gelir.

Siz kendi hakkınızda düşündüğünüzde ya da konuştuğunuzda, “ben” dediğinizde genellikle sözünü ettiğiniz şey “Ben ve benim öyküm”dür. Bu sizin sevdiğiniz ve sevmediğiniz şeylerin, korkularınızın ve arzularınızın “ben”idir. Asla uzun süreli tatmin olmayan, geçmiş tarafından koşullandırılmış ve doyumu gelecekte bulmaya çalışan, zihin ürünü bir benlik duygusudur.

Dünyadaki tüm ıstırap ve mutsuzluk kişiselleştirilmiş bir “ben” ya da “biz” duygusundan kaynaklanır. O sizin özünüzü örtüp gizler.

Zihin daima bir “yetersizlik” hali içinde bulunur ve bu yüzden hep daha fazlasını ister. Siz zihninizle özdeşleştiğinizde kolayca sıkılır ve huzursuz olursunuz. Can sıkıntısı zihninizin daha fazla uyaran ve daha fazla “düşünce” besini açlığını çektiğini ve açlığını doyuramadığını gösterir. Zihin sürekli olarak sadece düşünce besini değil, kimlik-benlik duygusunun besinini de arar. İşte ego böyle var olur ve sürekli olarak kendisini tekrar yaratır.

Egosal benlik daima aramakla meşguldür. O şunun ya da bunun daha çoğunu arar ki, onu kendisine katıp, kendisini daha tamam hissedebilsin. Egosal zihnin gelecekle zorlayıcı bir biçimde meşgul olmasının nedeni budur. Ego ile yaşadığınızda şimdiki anı daima, sizi bir amaca ulaştıracak araca indirgersiniz. Gelecek için yaşarsınız ve hedeflerinize eriştiğinizde onlar size -en azından uzun süre, doyum veremezler.

Ruhsal arayış içinde olanlar dahi kendini idraki ya da “Aydınlanma”yı gelecekte ararlar. Bir arayan olmanız sizin geleceğe muhtaç olduğunuzu gösterir. Eğer inandığınız şey buysa, o sizin için doğru olur. Gerçek kimliğiniz olmak için zamana ihtiyacınız olmadığını idrak edene dek, zamana ihtiyacınız olacaktır.   

Ama siz, bir sonraki an için yaşadığınızı fark ettiğiniz her seferinde, o egosal kimliğin-zihin kalıbının dışına çıkmış olursunuz ve aynı zamanda, tüm dikkatinizi bu ana vermeyi seçme olanağına kavuşursunuz. Tüm dikkatinizi bu ana verdiğinizde ise, egosal zihinden çok daha büyük bir zeka yaşamınıza girer.

Bilinç alemi düşüncenin kavrayabileceğinden çok daha engindir. Siz artık düşündüğünüz her şeye inanmadığınızda düşüncenin dışına çıkar ve “düşünen”in siz olmadığını berrak bir biçimde görürsünüz. Bu “ben”in, suyun üzerindeki bir halka gibi geçici bir oluşum olduğunu görebiliyor musunuz?

Bunu gören kimdir? Fiziksel ve psikolojik formunuzun geçiciliğinin “farkında olan” kimdir? Ben’im; bu “Ben”, geçmiş ve gelecekle hiçbir ilgisi olmayan derin “Ben”dir. Siz onu geçmişte ve gelecekte bulamazsınız. Onu bulabileceğiniz tek yer Şimdi’dir.  “Şimdi” sizin en derin kimliğinizden ayrılmaz.

Gerçekte kim olduğunuzu bildiğinizde kalıcı ve canlı bir huzur hissedersiniz. Siz onu sevinç ya da mutluluk olarak adlandırabilirsiniz, çünkü mutluluk budur; Son derece güçlü ve canlı bir huzur. O kendinizi, yaşamın, forma bürünmeden önceki özü olarak bilmenin sevincidir. Bu, Var’lığın, gerçek kendin olmanın sevincidir.  

Siz tüm evreni kaplayan ve kendisini bir taş, bir ot, bir hayvan, bir insan, bir yıldız ya da bir galaksi olarak deneyimlemek için geçici olarak forma bürünen tek bir bilinç, Tek Bir Yaşam’sınız.

İçinizin derinliklerinde bunu zaten bildiğinizi hissedebilir misiniz? Zaten O olduğunuzu hissedebilir misiniz?     

 

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.