Genç bir kızımız Nurçem Koç. Yoga eğitmeni. Engeli; gebelik esnasında anne adayındaki folik asit eksikliğinden kaynaklı olabileceği üzerinde durulan Spina Bifida. Doğuştan bir engel onunkisi. Belirli bir nedeni olmamakla birlikte, engel işte… Ama o engelini aşmış kişilerden olmayı seçmiş!
Kendini nasıl biri olarak tanımlarsın Nurçem?
Özgürlükçü, sabırlı ve şükür dolu biri olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Aslında hayatımı yogadan öncesi ve yogadan sonrası olarak ikiye ayırıyorum. Önceleri çok daha kontrolcü ve küçük pürüzlere takılıp büyük resimdeki güzelliği kaçıran biriydim. Şimdilerde eğitmenliğini yaptığım yoga bana bütün sınavlarımı sevmeyi, her anıma şükretmeyi ve akışa bırakmanın paha biçilmez rahatlığını öğretti.
Hayallerini gerçekleştirme yolunda yeni fark ettim dediğin özelliğin ne?
Nurçem: Artık elalem ne der, kim ne düşünür hapishanesinden çıktığımı fark ediyorum ve bu muhteşem bir özgürlük alanı sağlıyor bana. Başarısız da olsam “denedim olmadı” deyip, geçiyorum. Başkalarını dinleyip keşke diyeceğime, kalbimi dinleyip “iyi ki…” diyorum.
Gelecekle ilgili hedeflerin neler?
Nurçem: Yoga eğitmenliğimin yanında motivasyon konuşmacısı olmak istiyorum. Bir kişinin bile hayatında yeni bir pencere açabilirsem ne mutlu bana. Tabii ki engelli – engelsiz karma yoga derslerim, sosyal sorumluluk projelerim her zaman devam edecek.
Sence engellilik algısı ülkemizde nasıl? Değiştirmek için neler yapılmalı?
Nurçem: Engellilik hali ülkemizde ne yazık ki yok sayılması, üzeri kapatılması hatta mümkünse görmezden gelinmesi gereken bir durum olarak algılanıyor. Tam da bu noktada en önemli görev önce engelli bireye düşüyor. Özellikle birey kelimesini kullandım çünkü eğer bu ülkede bir engeliniz varsa ilk olarak vermeniz gereken savaş “birey” olabilme savaşı. Yakın ve uzak çevreniz,akrabalarınız,yaşadığınız ülke her gün bir engel daha eklerken hayatınıza azimli ve kararlı olmak zorundasınız. Çünkü siz o engelleri yıkmazsanız kimse sizin yerinize bunu yapmayacak.
Son olarak özellikle söylemek istiyorum dediğin bir şey var mı?
Nurçem: Bu röportajı 3 Aralık Engelliler Günü vesilesiyle yapıyorken bu günün kutlanacak bir gün olmadığı. Ne zamanki tümüyle engelli bireylerin haklarının korunduğu ve teslim edildiği, tam anlamıyla erişilebilir bir ülke hatta dünya yaratırız hep birlikte işte o zaman kutlamaya değer olur böyle günler. Gerisi laf-ı güzaf oluyor çünkü…

 

Nurçem Koç‘u takip etmekte fayda var…

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.