Yazı: Tutku Çetin
1 Ocak sabahı doğan güneş daha önce hiç yaşanmamış lekesiz günleri, pırıl pırıl bir yılı getirdi dünyamıza. Şimdi bütün beklentilerimiz, rüyalarımız, hayallerimizi yeni bir yıla bağladık.
Yeni yıl, yeni başlangıçlardır, değişimlerdir…
Yeni bir yılın yeni bir başlangıç olduğu doğru. En azından mevsimsel döngüyü tamamlayarak on iki aydan harcamaya başladık yeniden. Değişim takvimlerde hemen göze çarpıyor. Peki ya başka değişen? Yeni yıla yeni, daha farklı bir insan olarak mı uyandık? İnsanlarla olan iletişimimiz, dünyaya bakışımız, onu algılayışımız bir gün öncekinden farklı oldu mu? Eğer farklı olmadıysa bir takım rakamların değişmesi neye yaradı?
Bizler daha mutlu olabilmek için hep yarınları bekledik. Öyle öğretilmişti çünkü bize, yarınlara hazırlanmalıydık. Mutluluk dışarıdan gelecekti; yeni bir ev, yeni bir iş, bol para ya da bir sevgili bizi mutlu edecekti. Biz de hep bekledik ve uzaklara baktık. Öyle uzağa baktık ki, ne bastığımız yeri görebildik, ne de birlikte yaşadığımız insanları. İşte bu yüzden yaşadığımız derin kayıp olaylarından sonra “Daha önce ne kadar mutluymuşuz meğer!” dedik. Ve eski günler ışıklı anılar olarak yer aldı belleklerimizde. Gidenlerin ardında ya fazladan söylenmiş ya da yarım bırakılmış sözlerin pişmanlığını yaşayıp,  gösterilemeyen sevgiler için üzüldük. Bir zamanlar ‘sıkıcı’ sandığımız huzurlu yaşantımız da yokoluverdi. Galiba bize öğretilmiş olanlar doğru değil… Yalnızca yarınlar için yaşamak da doğru değil. Umut güzeldir tabii ki, ama umut köprüsünün bir ayağı yarındaysa diğer ayağı yaşadığımız andadır. İçinde bulunduğumuz andır bizi yarına taşıyacak olan. Değişim için yarınları beklemeyelim. Yaşamımız gelecek olan yeni yıllarla, satın aldıklarımızla ya da sahip olduklarımızla değişmez. Yaşamımızı değiştirebilecek olan yalnızca biziz. Bunu gelecekte değil, şimdi ve burada yapmalıyız . Çünkü biz, şimdi ve burada varız.
Biz değişirsek değişir yaşam. Biz mutlu olmayı bilirsek mutlu günler gelir. Biz görmeyi bilirsek güzelleşir evimiz. Her sabah doğan güneş daha önce hiç yaşanmamış lekesiz, pırıl pırıl bir günü getirir dünyamıza. Yaşanan her an değişim için yeni bir fırsat, yeni bir başlangıçtır. Ertelemeyelim. Yaşamaya hemen şimdi başlayalım!
Her yeni günümüz bir sonrakini besleyecek denli bereketli olsun…
Sevgiyle

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.