Saygı deyince aklıma ilk gelen belirsizlik bugünlerde… Bizim toplumumuzda ne yazık ki saygı tabu olarak görülüyor. Koşulsuz hasetlik, kıskançlık, şiddet gösteren büyüklerine dahi saygı beklenmesi, kadınların toplumumuzda yaşam alanlarına,kıyafetlerine,sosyalleşmelerine dahi tabu koyulması saygı olarak görülürken,aslında saygısızlığın ta kendisine dönmekteyiz kanısındayım.
Saygısızlık, karşındaki kişinin varlığını yok görmek demekse, saygı; varlığını kabul etmektir. Tabular en çok kadınlara dayatıldıkça, toplum ezilmeye, cahil kalmaya itilir. Kadına saygı duyulduğunda ise kadın eğitim alır, kültürlü olur ve kendi gibi çocuklar yetiştireceği için toplum da kültürlü olur. Cehalet, baskı, tabular, hiçe saymalar ortadan kalkar. Günümüzde bu tabuların niçin özellikle Türkiye ye dayatıldığını hepimiz biliyoruz aslında.Ülkenin jeo-politik konumundan dolayı hükmedebilmek, daha kolay yönetebilmek için, toplum ne kadar cahil olursa o kadar kolay yönetilebilir, sevgisiz, anlayışsız bir toplum oluşturulabilecektir. Oysa saygı, özen göstermektir ve sevgiyle hareket etmektir. Sevgi olunca da tabular olmaz, ülke refah seviyesinde olur, anlaşmazlıklar, kavgalar, tartışmalar biter.
Ne yazık ki araba kullanırken dahi yurt dışında pek çok ülkede kornaya basılması saygısızlık olarak bilinirken, ülkemizde trafikte korna sesleri gürültü kirliliği ile birlikte kavgaları hatta ölümleri dahi getirmektedir. Çünkü, insanlar tabulara sahip olup bastırıldıkça öfke oluşmaktadır.Öfkenin karşılığı ise sevgidir ve öfke ancak sevgiyle yenilebilir.
Burada annelerimize çok iş düşüyor. Anneler toplumu yetiştiriyor, büyütüyor. Kadınlarımız ne kadar çok eğitilirse o kadar eğitimli, saygılı bireyler yetişecektir. Kadınları dinlemek gerek. Kadınlar varoluş gereği erkeklere göre çok daha ayrıntılı düşünebildiği için onların düşüncelerine,sözlerine önem verilmeli ve dinlenmelidir. Bu şekilde saygının tabu olarak değil de sevgi ile birlikte yürüyebilen bir davranış şekli olabilmesi mümkündür. Böylece insan, karşısındakini anlamaya çalışarak dinleyebilir, olduğu gibi kabullenebilir ve yargıdan vazgeçer. Ülkede huzur, barış, saf sevgi olur. Ve sevgi bulaşıcıdır. Kişiden kişiye bir gülümsemeyle dünyaya yayılır.
Artık aydınlanma zamanı gelmedi mi ?
Hadi o zaman!
Tabuların saygısını bırakıp,sevgiyle saygı yolunda yürüyelim.Kadınlarımızı dinleyelim, eğitelim.Güzel, sevgi dolu, kültürlü, mutlu bir toplum olmak mümkün.
Meltem Akcan
Goloka Healing

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.