Kurulan hayaller illa ki zamanı gelince gerçek olur. İşte bu da gerçekleşen hayallerden birinin hikayesidir. Yaşam süre giderken bilerek ya da bilmeyerek kurulan bir hayal vardır. Bu hayal kuran kişinin zihninde zaman içinde bir projeye dönüşür. Proje, uzun zamandır hem müzik hem de şifacılıkla özellikle de şamanik şifayla uğraşan Ayda Mehtap’a aittir. Onu yola çıkaran soru ise şu olmuştur:

Güler Pınarbaşı 

Müzik şifaya nasıl aracı olabilir? Şifa ile müzik nasıl yapılır? Hangi müzik şifa verebilir?

Bu sorularına cevap arayan Ayda, önce Cenk Güçbilmez ile daha sonra da Kerem Köseoğlu ile tanışır. Çok doğru frekansların bir araya geldiğini düşünerek 2016 yılında Shamoon Müzik Grubu’nu kurarlar. Grup, o zamandan bu zamana gayet başarılı ilerlemektedir. 2017’nin yaz aylarında ilk albümleri MERKABAH’ı çıkartan grup, ilk kliplerini de Salda Gölü’nde çeker…

Grubun kurucusu Ayda Mehtap, konserlerinde, özellikle konu ile ilgili, bilgili hedef kitleyi yakaladıkları zaman oldukça ilgi gördüklerini söylüyor; “Yeni bir grup olduğumuz için zamana ve daha çok tanınmaya ihtiyacımız var. Çünkü Türkiye’de bizim gibi bire bir bu tarz müziği yapan tek grubuz” diyor. Daha çok şaman ruhu ve şaman ritmleriyle dile gelen müzikleri tamamen özgür, spiritüel, meditatif. Müziği icra edenlerin trans içinde söylemeleriyle dinleyicileri de yer yer transa sokabilecek frekanslar kullanılıyor.

Grupta perküsyon çalan Cenk Güçbilmez, yaklaşık 10 yıldan fazla perküsyonla ilgili çalışmalar yapmış. Afrika müziğiyle bu tarz müziklere ilgisinden sonra, “Yol beni son bir senedir bu yöne doğru çekti, bu tarz müziğe ilgim artmaya başladı”  diyor. Şimdi müzik aşkına dayanamadı ve dış ticarette olan profesyonel çalışmasını sonlandırarak Tibet çanaklarıyla ses ile şifa üzerine çalışıyor.

Grubun ikinci elemanı Kerem Köseoğlu ise on yaşından bu yana müzikle uğraşmakta. Profesyonel hayatta yazar ve yazılım mimarı olan Köseoğlu, bu yaptıkları müzik için; “Beni hep çeken bir müzik türüydü” diyor.

Grubun kurucusu Ayda Mehtap ise, uzun zamandır hem müzik hem de şifacılıkla uğraşıyor. Uzun yıllar bu proje üzerine hayal kuran ve “Müzik ile şifaya nasıl aracı olabilirim?” diye düşünen Ayda Mehtap, Cenk ve Kerem ile tanışınca aralarındaki uyumu fark edip,  Shamoon grubu için bir araya gelmeyi teklif ediyor. Sahnede tamamen özgür ve özgün bu müzik tarzları ile izleyiciyi mest ediyorlar.

Grubun müziği tamamen doğaçlama ve anda yapılmakta. Konser sırasında kullandıkları müzik araçları gibi; “Biz de enstrümanız” diyorlar. Performanslara çıkmadan önce 15-30 dakika arası birlikte meditasyon yapıyorlar, önce kendilerini hazırlayıp aynı meditasyona sahnede devam ediyorlar.

 

Röportaj: Güler Pınarbaşı

Röportajın devamını buradan okuyabilirsiniz;

 

 

 

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.