C.G.Jung’dan bir alıntı…
Bilimsel ruh incelemesinin, geleceğin bilimi olduğuna inanıyorum. Psikoloji doğa bilimlerinin en genci ve henüz emekleme evresinde bugün (1944) bizim için en önemli bilim dalı bu: gerçekten de insanoğlu için en büyük tehlikenin açlık, depremler, mikroplar, kanser olmayıp, yalnızca insanın kendisi olduğu , göz kamaştırıcı bir açıklıkla ortaya çıkmıştır. Nedeni ortada; ruhsal yaraları saracak etkili umar yok henüz, oysa bu yaralar doğanın en acımasız , en büyük yıkımlarından daha da yok edicidir! İnsanı olduğu gibi, halkları da korkulan en büyük tehlike, ‘psişik tehlike’dir. Beliren genel güçsüzlüğün nedenleri, bilinçaltını hiç dikkate almaksızın tek bilinçle, ama yalnız bilinçle ilgilenilmiş olmasıdır. Bunun sonucu olarak insan için en büyük tehlike, bilinçaltı etkilerin biriktiği kitleden kaynaklanır ve bilincin akılcı direnmelerini susturur. Her kitle örgütü, dinamit yığınından farksız gizli bir tehlike oluşturur. Çünkü buradan, kimsenin istemediği ve hiç. Kimsenin de engelleyemeyeceği etkiler yayılır! Bu nedenle psikolojinin ve onun bilgilerinin, buluşlarının yaygınlaşması ve böylelikle insanların başları üzerinde dolaşan büyük tehlikelerin nereden kaynaklandığını öğrenmeleri gerekir. İnsanların, modern savaşlar olarak beliren büyük yıkımlardan kendilerini korumaları herkesin tepeden tırnağa silahlanmasıyla olmaz! Silah yığınları savaşları gerekli gösterir. Gelecekte, bilinç setlerini yıkıp kurtularak dünyayı tehlikelere sürükleyen bilinçaltının yarattığı koşulları yok etmek, daha yeğlenir bir durum değil midir?
3.Göz Dergisi arşivinden 2002/ 7
Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.