Hiçbir yere sığdırılamayan mahzun bakışlar!

Yaşam Hakkı Savunucusu, ANKARA

Unutulmuş coğrafyanın eziyet çeken dilsiz çocukları değil mi onlar?

Sen taşınırsın dağın başına yapılan evlere… Sonra da oradaki sokak köpeklerinden rahatsız olup belediyeyi çağırırsın belediye gelir ya vurur, ya zehirler ya da götürür başka bir yere atar! Peki dağdan gelenin bağdakini kovması niye? O köpekler sen oraya taşınmadan önce de oradaydı. Sen geldin onların bölgesine ev yaptın ve onların varlığından rahatsız olup onları evsiz bıraktın! Çok mu zor yediğin yemekten onlara vermen? Çok mu zor paylaşman?…

Hiç zehirlenerek ölen bir köpeğin nasıl öldüğünü okudun mu? Okumadın di mi? Çünkü ilgini çekmedi. Maalesef bahsedemeyeceğim, çok merak ediyorsan internette bunla ilgili çok yazı var bir zahmet oku!

Ne istersin apartmanının bodrumuna ya da bahçesine yeni doğum yapmış bir anne kediden? Bu ne sevgisizliktir? Bu dünya sadece sana mı ait görünüyor?


Sen doğum yaparken hastaneden atılsan ne hissedersin? Yavruların daha senin emzirmene muhtaçken, sadece senin sütünle beslenebilecekken, daha gözleri açılmamışken hastanedeki hiç tanımadığın acımasız insanların elinde kalsa mesela; sağa sola dağıtılsa; kaybolsa… Ne hissedersin? Kaldı ki onlar kendilerine bakamaz. İnsanoğlu bile yeni doğmuş bir kediye bakamaz, yaşatamaz. Annesi olmadan yaşayamaz o varlıklar. Ne var biraz anlayış göstersen? Ne var paylaşmayı öğrensen? Ne var bu dünyanın sadece sana ait olmadığını öğrensen?

Defalarca tekme yediği halde yine gelir sokak köpeği arkadan; o sadece sevgi ister. Sen bir tek kötü söz söylediğin için insanoğlu sana küser ama o sokak köpeği dayak yediği halde yine peşindedir. Onun tek istediği sevgidir!

Ne var akşam yemeğinden artalanları bir poşete koysan, açık bir alana götürüp poşetin ağzını açıp oraya bıraksan; Gece yemek aramaya çıkan sokak köpekleri de senin evinden artan yemeklerle karnını doyursa mesela; çok mu zor?

Çok uzun yazdım çünkü çok doluyum; sevmeyi bilmeyen insanlardan, hayvanlara eziyet edenlerden, onları yuvasız bırakanlardan hoşlanmıyorum!

Haaa… bir de kaz tüyü yorgan yastık kullananlardan. Siz yumuş yumuş uyuyun diye kazların tüyleri canlı canlı yolunuyor, biliyor musunuz? Sonra o kazın tüyü yeniden çıkıyor, yeniden yolunuyor! Sen kaz tüyü yorgan, yastık, mont aldıkça bunlar durmadan devam edecek!

Aç kalbini insanoğlu, kızı. Hayvan sevmeye çalış. Sevmesen de yediğinden paylaşmaya çalış. Sevmesen de eziyet etme. Bu dünya yalnız bize ait değil; Kur’an-ı Kerim’de bile hayvan hakları varken, sen kim oluyorsun da hayvanları bu dünyadan yok etmeye çalışıyor, yok edilmesine göz yumuyorsun?

Kimse sakın buraya insanlar da acı çekiyor yazmasın. Hayvanlara dünyanın her yerinde insanlar tarafından ne kadar sayısız şekilde ızdırap ve acı çektirildiğinin farkında olan çoğu insan için her bir yere kangren gibi yayılmış zulümün sona erdirilmesi meselesi, en önde gelen toplumsal adalet davası. Gagalarının kopartılmasından pençesiz bırakılmaya, kulak parçalamadan kuyruk kesmeye dek insanların gıda, giysi, araştırma ve eğlence adına hayvanları maruz bıraktığı acının hiçbir sınır tanımadığını görüyoruz, hayvanları kendi arzularımıza boyun eğmeleri için zorladığımız onca gaddarlığın sınırlarını ise ancak hayal gücümüz bilebilir.

İnsan bir şekilde kendini koruyabilir. Hayvanlar ise bize muhtaç. Savunmasız. Bu dünyada korunması gereken iki tür var.; çocuklar ve hayvanlar. İkisi de masum!

 

Ayrıca, hayvanların tükürüğü insan tükürüğünden daha temiz. Hayvanlı evde büyüyen çocukların bağışıklık sistemi daha güçlü, iletişimleri daha kuvvetli,  zekâları daha çok gelişiyor. Hayvanlı evde büyüyen çocukların merhamet duyguları daha erken gelişiyor; çocuklar daha çabuk öğreniyor… Bu liste uzar gider. İyice araştırırsanız gerçekleri görürsünüz…

Ben dört patili, ıslak burunlu tüm çocukların annesiyim.

Tüm canlılarda yaşanan en kutsal Annelik duygusu. İster kedi ister köpek ister insan; her canlı içinde büyüttüğü diğer canin farkındadır ve onun sorumluluklarını almaya her zaman hazırdır. Bu yüzden bize sevgi dolu yürekler lazım. Onları sadece doyurmak yetmiyor, sevgiye de açlar ve emin olun bedenleri kadar ruhları da aç!

Yolunuz hep sevgiye inanan merhametli insanlardan geçsin benim güzel çocuklarım.

Gülen Erol – Hayvan Hakları Türkiye Platformu (HHTP) Yaşam Hakkı Savunucusu (Kurucu) 

NOT: Hayvan Hakları Türkiye Platformu olarak tüm illerimizde iletişim Platformu kuruyoruz. Duyarlı kalpler bize ulaşın lütfen: İletişim:  +90 0532 4481020 

 

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.