Sabah gözümüzü açtığımız andan itibaren onlarca seçim yaparız gün içinde, bazısını bilinçli, bazısını refleks olarak, bazısını ise bilinçli sanıp gerisinde onlarca farklı neden ve ihtiyaç ile. Gün biter iyi kötü bir sürü duygudan geçmişizdir, bazısı çok hızlı bazısında daha fazla takılarak ve yaptığımız tüm seçimlerin iç içe geçtiğini ve herRead More →

    Dışta aranan mutluluklar ne deni göreceli ve farklıysa, içte bulunan mutluluklar o denli benzer ve nettir. Dıştan yansıyan mutluluklar ne kadar geçici ve sebep olsa bile, özde bulunanlar o denli gerçek, nedensiz ve kalıcıdır! ? Anne babasından biri olmayan ya da ikisi de olmayan bir çocuk için en büyükRead More →

“Ben senim ve ben senin içinde gerçekleşiyorum…  Beni dışında görüyorsun, çünkü senin içindeyim. Böceklerden galaksilere dek, gördüğün ve dokunduğun her şey senin  içindedir, yoksa onları ne görebilir, ne de onlara dokunabilirdin.” (*) İlk sevgiyi annemle babamı görünce anladım. Birbirlerini sevdiler ki, ben dünyaya gelmişim. Sonra uzun yıllar geçti. Büyüdüm, beş yaşıma geldim. Amcamın, halamınRead More →

Böyle bir sanat mı var? Çok kimseyi yaşama sanatının varlığına inandırmak, bir hayli güç olacak. Nedir bu yaşama sanatı? Nasıl tanımını yapabiliriz bu sanatın? Yaşamın her anının tadını çıkararak doya doya, dolu dolu yaşamak diyecek olsam; ya da Nazım’ın dizelerinde dile getirdiği gibi, “Anlayarak bir usta kitap gibi,  Bir sevdaRead More →