Barınakların Dramı
Bu gerçek yaşanmış bir hikaye. Bir arkadaşım vardı. O zaman Mersin’ de yaşıyorum. 20′ li yaşlardayız hepimiz. İki kız kardeşle de arkadaşım. Benim yaşım 24, arkadaşım 23, kardeşi de 22 yaşında. Hepimiz evliyiz… Kardeşi yeni evli, bir yıl bile dolmamış!
 
Evlilik detayı önemli. Çünkü onlarla samimi olduktan sonra ablasından öğrendim ki, yeni evli bu kızkardeşin kocası esnafmış, dükkanı var. Mersin’ den İstanbul’ a giderken kızkardeşini fena şekilde dövüyor, bir hafta İstanbul’ da işlerini yapıp geri dönüyormuş. Güzel de bir kadın olan kızkardeş, o süre içinde ağlıyor, depresyona giriyor, topluyor pılını pırtısını annesine gidiyor, ayrılmaya karar veriyor, kararlı bir şekilde adamı “gelsin de, şu işi bitireyim” diye bekliyormuş… Adam geliyor, bakıyor karısı yok, gidip kaynanasının kapısına dayanıyor, ağlıyor “bir daha yapmayacağım, söz!” diyor ve kızı ikna edip evine geri götürüyormuş… Dükkandaki mal bitince, adamın yine İstanbul’ a gitmesi gerek; kızı yine dövüyor ve gidiyormuş! 
 
Bu bir kurgu hikaye değil, gerçekten bir gerçek ha! Bir yıllık bile evli olmayan bu kızcağız böyle bir döngü içinde devinip duruyordu. Dışarıdan görenin ise gıpta ettiği gençlik ve güzellik içinde!
 
 Durduk yere bu anı aklıma gelmedi. Şimdi bir örnek daha vereceğim.
 
TBMM tatile girdi ya, çok benzettim bu durumu. Önce Meclis çalışanları tatile girdi, çok yorulmuşlardı bizi  temsil (!) etmekten. Sonra birden akıllarına geldi. Ülkemizin bir çok sıkıntıdan geçtiği şu dönemde en önemli konusundan taa 7. Sıradaki çözülecek konuyu ele aldılar: Başedilemeyecek kadar artan sokak hayvanı artışını zapta rapta almak. Tatillerini yarıda kesip! Çok acil ve çok önemli bir konuydu bu!
 
Önceden hazırlanmış yasa tasarısını ele aldılar;  hazırlanışı, şunuluşu yalap şalap olan – çünkü üzerine tek tek görüşülünce- duyduk ki, Meclis komisyonunda değişmesi gereken maddeler varmış; kedileri kurtardık en azından. Ya öylece geçseydi? Birde 102 yıldır pazar günü iki kere toplanmış Meclisin hemen acele toplanılması, gece gündüz bu kadar çalışma hevesleri? Çok kararlı bir kesim vardı, bu kanlı yasa geçirilmeye çalıştı. Nöbetçi AK Parti Milletvekilleri hazırdı zaten, yanlarında MHP vekilleri de var, hazır diğer vekiller tatil moduna girmişken dönmezler, gelseler geç kalırlar. 274 Milletvekili kabul verdi, 225 vekil red oyu verdi, bir vekilimiz de kararsız kalmış. (Kimdi o çok merak ettim) 
 
Yasa geçti! Cumhurbaşkanı da imzaladı! Sonra bazı Milletvekilleri “Kazandık” pozu verdiler, tatile gittiler. Atları ne renkti bilmiyoruz ama zihinlerinin rengini hissedebiliyoruz.
 
Bazı Milletvekilleri, hala halkla birlikte çalışıyor. O çalışan vekiller şehrimin olmasa da ülkemin gerçek Milletvekilleridir. Yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Onlar da olmasa biz uyumaya devam edeceğiz. Sayıları az olsa bile var çok şükür. Olduklarını bilmek bile sevindirici, umut verici…
 
Şimdi konunun yeni gelin hikayesi ile bağlantısına geliyorum. Bu garip olay akışı halkı meşgul etmek, kaosa sürüklemek, duygusal kargaşa yaratmaktan başka bir şey değil. Hayvansever duyarlı insanlara tatilleri bitene kadar bir azap verdiler. Hani o kocası İstanbul’ a mal almaya giden yeni gelin gibi. Depresyona giren, ağlamaktan canı çıkan, gerilen bir toplum yarattılar bilsinler. Bugün bir adamın acısına eşlik ettim. Arsasını barınak yapıp, bağışlayacak. Bu halkın görevi olduysa, olacaksa şu an tatil yapan yönetime, milletvekillerine ihtiyaç kalır mı? 
 
Ama hesaplanmamış bir durum var ki; 1 Ekim’ de tatilden döndüklerinde onları yeni gelin gibi evde bekleyen biri olmayacak! Biz evde olmayacağız ve çok farklı bir Türk halkı görecekler karşılarında. Demedi demeyin!
 
Bence, bana göre. Yani ben böyle düşünüyorum, biz de öyle düşünüyoruz, çoğunluğuz da. Üzgünüm…
 
Güler Pınarbaşı – Türkiye Hayvan Hakları Platformu (THHP) Yaşama  Hakkı Savunucusu
 
 
 

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.