Yazar Gerald Jamposky; sevgiyi, korkudan arınma diye tanımlar. Ona göre ya korku vardır ya da sevgi. Eğer korkuyorsak, kalbimizde sevgiye yer yoktur.
Tek başına kalmak, ayrılık, öfke, suçluluk duygusu, korku sendromunu oluşturur.
Korkudan arınıp sevgiye sığınmak ve bizim için sevginin sürekli olmasını isteriz.
Biz değişimi istesek de istemesek de mutlaka olacak, yaşam, öğrenme fırsatıdır. Kendinizi iyi hissetmek için her gün ne yapıyorsunuz?
Başkalarını suçlayarak ya da kurban rolü oynayarak değişemezsiniz.
Dünyanın hızla değiştiğini çevremizden hep duyarız. Değişim de hayatın bir parçası, her başlangıç ve bitişin bir değişim olması gibi. Her ne kadar hayattaki değişim sürekli olsa da bunun insandaki yansıması hızlı ve köklü olmaktan uzaktır.
Bunun nedeni ise zihinsel karmaşanın çok olması ve insandaki direnç mekanizmalarıdır. Önyargısı ve koşullanmaları olan bir zihin için olumlu yönde değişim zordur. Kişisel değişim ve ilerleme için zihin, kalp ve davranış merkezlerinin sağlıklı çalışması çok önemlidir. Her an, her şey, değişerek eskisi olmaktan çıkıp yeni bir şeye dönüşmektedir.
Öyleyse siz ne yapıyorsunuz?
Hayatta elde edemedikleriniz için hala yakınmaya devam mı etmek istiyor musunuz?
Böyle gelmiş böyle gider mi diyorsunuz?
Ya da benden geçti artık mı ? Bu sistem böyle başka ne olabilir ki mi?
Bile bile bahaneler üretmeye devam mı edeceksiniz?
Eğer gerçekten değişmek istiyorsanız, değişebilirsiniz.
Artık fiziksel sağlığınızı, içinizde ki uyumu ve huzuru yaratmaya başlayacak mısınz?
Eğer şimdi eyleme başlamadıysanız, başlamaya niyetiniz var mı?
Kendinize şu soruyu da sorabilirsiniz; Ben gerçekten değişmek istiyor muyum?
Detaylara takılmamayı, komplekslere kapılmamayı, eksikliklerinizin farkına varmayı, kendinizi ihmal etmemeyi, sizi mutsuz ve başarısız kılan tutum ve davranışlarınızı terk ederek yaşamınızı anlamlı ve coşkulu kılacak tutum ve davranışlara götürecek değişimi istemez misiniz?
Sağlıklı bir toplum istiyorsak, unutmamalıyız ki sağlıklı toplum sağlıklı bireylerden oluşur. Toplum sağlığı için önce kendi sağlığımızı gerçekleştirmeliyiz, her bakımdan her düzeyde… Eğer gerçekten değişmek istiyorsanız, değişebilirsiniz. Eğer bu konuda gereken çalışmaları yapmaya hevesliyseniz, yapacağınız değişiklikler yaşamınızı daha da güzelleştirecektir. Değişim isteniz de istemeseniz de mutlaka olacak, yaşam; bu öğrenme fırsatını size sunacaktır.
Bireysel gelişim; herkesin istediği, ama bu konuda çok az kişinin sabırla bir şeyler yapmaya cesaret gösterdiği bir olgu. Eğer bu konuda gereken çalışmaları yapmaya hevesliyseniz, yapacağınız değişiklikler yaşamınızda fark yaratacak.
Sizden başka bir güç yok, bunu sizin için kimse yapamaz.
Gücün sizin elinizde olduğunu, sürekli kendinize hatırlatmanız gerek.
Ve değişimi gerçekten istediğiniz zaman, size çeşitli fikirler verecek birçok bilgiye ulaşacaksınız.
Evren olağanüstü yardımlarını sizden esirgemez.
Gereksinim duyduğunuz her şeyi önünüze serer.
Eğer biraz değişebilirseniz, kısa sürede kendinizi çok iyi hissetmeye başlayacaksınız. Bununla birlikte, hayatınızdaki yeni ve olumlu etkilerin getirdiği değişiklikler sizi başka başka farkındalıklara taşıyacak. Bir noktada, geçmişi geride bırakıp yeni bir hayata, yeni bir dünya ya başlama seçeneği yaratacak. Ve siz değişimi isteseniz de istemeseniz de mutlaka olacak. Yaşam, farkında olanlar için olumlu değişim fırsatıdır.
3.Göz Dergisi Arşivinden…
Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.