Yaş ilerledikçe sadeleşmek ister insan,
Kullandığı aksesuar sayısı ya azalmıştır ya da ufalmıştır.
Dilvin Tekson
Yaş ilerledikçe bir doğaya doğru çekilir insan
Betondan yapılmış lüks oteller yerine orman ve deniz kıyısında bir baraka daha cazip gelir.
Yaş ilerledikçe doğalını seversin her şeyin;
Yediğin kekin bile renklerle süslenmemişi, reçelin safı, marketten çıkmışı değil de Hatice ananın ürününü seversin.
Yaş ilerleyince insan ne istediğinde netleştir.
O yüzden oradan oraya daha az savrulur.
Yaş ilerledikçe insan itekleye, zorlaya, uğraşarak giden ilişkiler de değil, kendiliğinden akışında yürüyen ilişkiler içinde bulmak ister kendini.
Yaş ilerleyince insan zamanı bir değerlenir ki, sanki kum saatinde aşağı bölümdeki kumlar yükselmişcesine yukarıdaki zamanın keyfini çıkarma mücadelesi verir.Yaş ilerleyince insan öyle uzun vadeli büyük planlar içine girmez,
Bir ay önünü görürse ne ala diye sevinir.

Yaş ilerleyince insan, “o ne der, bu ne der?” diye yaşamaz ve “sana ne!” demeyi iyi bilir.

Yaş ilerleyince insan sevginin değerini daha bir bilir,
Peşinde koşmasa da artık hayali aşkların, elindekilerin ya da kendisinin değerini bilir,
Sevmeye sevilmeye daha çok değer verir…

En önemlisi yaşı ilerledikçe insanın, ruhundaki çocuk eğlenmeye daha bir heveslidir..
Ihtiyacı olan tek şey belki de yüzünü güldüren güzellikler ve sevgilerdir…

 — Olympos‘ ta.

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.