Geçen gün bir danışanla randevulaştık. Epey önce bir yazışmışız ve sonunda karar vermiş, randevu aldı, geldi. Çalışmak istediği konu; regresyon, yani geçmiş yaşamını merak ediyor… yani bundan önceki yaşamlarını. Bir erkek, 36 yaşlarında. Üniversite mezunu, düzgün tipli biri.
Ben bu istekle gelenleri önce vazgeçirmeye çalışanlardanım. “Geçmiş geçmiştir cancağızım, biz, gel şimdiye bakalım” diyenlerden ama geçmişe takılı olanlar orayı net görmeden bugünlere gelemiyor ne yazık ki. Geçmiş sana şimdiyi yaşatmıyor, paçandan çekiştiriyor sürekli. Aynı yollardan geldiğim için onları anlayabiliyorum. Regresyon ise daha da geçmişe bakmaya yönelik bir konu. Bu yaşamdan daha da önceki yaşamlara… Git gidebildiğin kadar. Yani reenkarnasyon konuları, inananlardan olmak da lazım…
Şimdi bu arkadaşla yaptığımız çalışmayı anlatacağım. Çünkü bazı çalışmalar enteresan gelir ve bana da öğretir., ayna tutar, beni de sifalandırır. Bu da öylesi bir çalışmaydı. İlla regresyon seansı isteyen bu arkadaşla başladık muhabbete;
Genelde regresyon konusunda bu yaşamındaki sorunlar bittikten sonra girmek isteyenlerdenim. Malum bu konunun da magazinel tarafı var. Benim önem verdiğim bir konunun, şimdilerde dizilerde mizah adına ziyan sefil işlenmesine üzülüyorum. bir terapist arkadaşım demişti ki; “Üzülme, ben yıllardır anneme ne yaptığımı anlatamadım o dizi yüzünden ne yaptığımı sonunda anladı”. Evet dolaylı da olsa işe yaramak demek bu herhalde.
Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.