Seramik sanatçısı Seçil Nebioğlu’nun ağıttan umuda uzanan ‘Sanatsal Yakarış’ı tüm dünyayı saracak.
‘Sergi, yaşamdaki derin boşluğun, yitirdiklerimizin yeisi, yarının ümidi için kadın ölümlerine karşı sanatın sesi, sanatın yakarışıdır.’ Seramik Sanatçısı Seçil Nebioğlu, ülkemizde ve dünyadaki kadına şiddete ve kadın cinayetlerine, sanatın sesi ile yakarış amacı taşıyan projesi için atölyesini tüm sanatçıların ve gönüllülerin katılımına açtı. Sanatçının bu yakarışı, çok kısa sürede dayanışma, ortak emek ve sorumluluk projesine dönüştü.
Ağıttan umuda…
Nebioğlu, sergisinin kaybedişten kazanıma, ağıttan umuda uzanan bir yolculuğu da barındırdığını belirtiyor: ‘Kadının, dişil enerjinin, merhametin ve yaratıcılığın yok edilmesinin ağıtıdır sergide vurgulanmak istenen. Bu yakarışımız; aynı zamanda ağıta karşı devam eden birlikte üretmenin gücü, dayanışma ve emek ile birleşerek, , umudumuzu yeşertmeye, yeniden dişil gücün dirimliliğini, şefkatini sanat yolu ile hatırlatmaya dilek ve özlem oluşturuyor. Bu ağıtın, bu yakarışın içindeki umut, doğanın, rengin, sevgiyle verilen emeğin harmanlanmasıyla sergilenecek.’
Kuru Kafa görünümünde masklar, bedensiz kıyafetler,…
Sanatçının seramikten üretimini başlattığı çeşit çeşit masklar ve kuru dallara asılı seramikten elbiseler, yitirilen kadınların ‘yokluğunu’, ‘boşluğu’ ifade ederek, ağıt niteliği taşıyor. Toprağa verdiklerimiz, toprakla anılıyor. Bununla birlikte kuru kafa görünümündeki maskları, ölüme inat, renk renk, desen desen üreterek, kadınların anısına saygı ve yaşamın dirimliliğine, dişil enerjinin önemine dikkat çekiyor.
Yakarışa dünya sanatçıları da katılacak.
Kadına şiddetin ve kadın cinayetlerinin, siyaset, milletler, ülkeler, farklı görüşler üstü, büyük bir insanlık sorunu olduğunu vurgulayan Nebioğlu, Sanatsal Yakarış projesini isteyen herkesin katılımına açarak çığlığın büyümesini, farklı ülkelerden de katılımcıların desteğiyle farkındalığın tüm dünyayı sarmasını hedeflediğini belirtiyor: ‘Amacım, sanatın etkisiyle ve yapıcılığıyla farkındalık oluşturmak; umutsuzluğu umuda, sessizliği çığlığa dönüştürmek, isteyen herkesin kendisini ifade etmesini sağlamak. Projeye katkı sağlamak isteyenlerle haftanın beş günü üretim yapıyoruz. İstanbul’un dışından katılmak isteyenlerle ‘Uzaktakiler’ grubunu kurduk, her gün çoğalarak üretiyoruz. Farklı ülkelerin sanatçılarıyla, gönüllüleriyle de birleşeceğiz. Ürettiklerimizi önce Türkiye’de daha sonra farklı ülkelerde sergileyeceğiz.’
İlk sergi Ekim 2021 de…
İlk sergilerini Ekim Ayında, İstanbul’da planladıklarını söyleyen sanatçı Seçil Nebioğlu, böylesine büyük bir sergi içi malzeme ve sergi mekanı desteğine ihtiyaçları olduğunu da belirtti.
Seçil Nebioğlu hakkında:
1961 yılında İstanbul’da doğdu.
1984 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Seramik Ana Sanat Dalı’ndan master yaparak mezun oldu.
1985-2000 yılları arasında soft porselen üreticisi Maksan A.Ş.’de üretim müdürü ve şirket ortağı olarak görev yaptı.
2001 yılından bu yana kişisel ve karma sergilerle sanat çalışmalarına ağırlık verdi.
Yurt içi ve yurt dışında karma ve bireysel 47 Sergi gerçekleştirdi.
Varlık sorunu üzerine yoğunlaşarak çalıştığı ‘Mevlana ve Aşk’ konulu eserleri 3 ayrı doktora tezinde değerlendirildi.
“Acımı, umudumu toprağa yazdım… Bir nefes – bir yürek – bir insan daha istiyorum.” sloganıyla yaptığı çalışmalarında, tüm insanlığa dostluk ve düşünce daveti çıkarmayı amaçladı.
Sanatçının, ülkemizde kamusal alanda, metro istasyonlarında büyük metrajlı seramik duvar panoları bulunmaktadır.
Seçil Nebioğlu ‘nun eserleri, aşağıda yer alan istasyonlarına kalıcı olarak monte edilmiştir:
İstanbul Kadıköy-Kartal Metrosu Ünalan İstasyonu (38m²)
Yeni Sahra İstasyonu (30m²)
Ankara Metrosu Söğütözü İstasyonu (45m²)
Mecidiye İstasyonu (128 m²)
İstanbul Üsküdar-Ümraniye Metrosu, Fıstıkağacı İstasyonu (30 m²)
İstanbul Üsküdar-Ümraniye Metrosu, Bulgurlu İstasyonu (38 m²)
Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.