BİR DİLEK TUT
“Yer ve gök arasında köprü kurarak dimdik ayakta durup sizin beni kucaklamanızı beklerim. bana sarılın, bana tırmanın, beni kullanın ve ben de dileklerinizi yerine getireyim. Tek ihtiyacınız olan bir ağaçtır. Ben bir dilek ağacıyım. Yaşam ağacı. Işık Ağacı.”
Bir dilek tutarak başlayacağız. Herhangi bir konuda bir dilek. Para, ilişki, ev veya iyi bir iş… Birbirini takip eden ilkeleri izlediğimizde dileklerin oluşum aşamasındaki sistemi anlayacağız. Bunlar; niyet, sezgi, disiplin, şefkat, kuvvet, sevgi, ilişkiler, iletişim, cinsellik ve ölüm ve pratiklik…
Her bölümde yapacağımız yolculuk bir dileğimizin oluşumundaki görkemli gizeme ortak kılacak. Yaşam ağacı bize kişisel yaratıcılığımızı hayatımızın her alanında kullanacağımız bir plan verecek.
MUCİZELER VE FIRSATLAR
Her gün bir mucize oluyor!.. Burada kendi hayatlarımızda birdenbire gizli kaynaklarından çıkıveriyor. Birden etrafı fırsatlarla donatıyor ve tekrar kayboluyorlar. Onlar günlük hayatımızın parlayan yıldızları; fırsatlar!..
Kabul etmeyi ya da görmezden gelmeyi seçebilirsiniz. Mucizelerin varlığına uyumlanın. Hayat anında hayal edebileceğinizden daha heyecan verici, şaşırtıcı bir deneyime dönüşecektir. Onları görmezden gelin, bir fırsat sonsuza kadar yok olacaktır.
Soru şu:
Bir mucize gördüğünüzde onu fark edebilecek misiniz?
Eğer fark ederseniz ne yapacaksınız?
Ve bir şekilde kendi mucizelerinizi düzenleyebilme şansınız olsaydı hangilerini seçerdiniz?
Bu eğitim daha geniş bir amaç için tasarlandı. Yaşama 3. Göz’den bakarak, bütünlük bilincini anlatmayı hedefliyor. Gerçek kaderinizi keşfetmenizi ve onu nasıl şekillendireceğinizi göstermek amacıyla günlük yaşam ilüzyonunun arkasında yatan derin gerçeği görmenize yardım edeceğiz. Çünkü bu çalışma kendini gerçekleştirme ve aydınlanmaya giden yoldur.
PARA SEVGİDİR; Yaşamın her alanında bereketi yaşamak
Para ve Sevgi ile birlikte hayat akışınızı nasıl yönlendirdiğinizin farkında mısınız?
Para ve sevgi yaşamınıza özgürce akıyor mu? Yoksa sürekli bir çıkış yolu mu arıyorsunuz?
Para ve sevgi enerjisine nasıl yön verdiğinizin farkında mısınız?
Geçmişten gelen kalıplarınız ile yaşamaya devam mı edeceksiniz ?
Yoksa bu kalıplardan kurtulup geleceğe yönelik adımlar mı atacaksınız ?
Bilin ki, artık ne istemediğinizi anlayıp, ne istediğinize odaklanarak, yerel, ülke ve hatta dünya ekonomisi ne durumda olursa olsun; yada çevrenizdeki insanlar size ne derlerse desinler arzu ettiğiniz her alanda bolluğu ve bereketi kendinize çekebilirsiniz!…
‘İŞ’TE FARKINDALIK; mutlu iş yerinde, mutlu insan!
İşyerinde hem kendi ruhsal durumunuzu, hem de iş arkadaşlarınızla, yöneticilerinizle, patronlarınızla veya işverenseniz çalışanlarınızla olan ilişkilerinizi iyileştirmek, güzelleştirmek, bereketlendirmek ister misiniz?
Her gün işe giderken ayaklarınız yürüse de, siz geriye dönmeyi bütün yüreğinizle isterken aslında gideceğiniz yeri kendi sayenizde dönüştürebileceğinizin farkında mısınız?
Özgürce çalışıp, yaptığınız işten keyif almak ve bu keyfin verimliliğini bolluk ve bereketle paylaşmak gerçekten mümkün! Özünüzün size özel hediyesi ‘Bereket’ paketini açmanız!
Yola çıkış niyetimiz, hedefimiz iş yerlerinde değişim- dönüşüm mucizesiyle, mutlu iş yerlerinde, mutlu bireylerin kendilerini fark etmelerini sağlayarak, huzur ortamının yayılması…
Sayısal değeri her ne olursa olsun bereket yüklü bol kazanç, uyumlu bir iş ortamı ve keyifle yapılan bir işin hayatınızda nasıl bir değişimi gerçekleştireceğini tahmin bile edemezsiniz! Zamanımızın büyük bölümünü geçirdiğimiz iş yerlerinde mutlu olmak ve bundan keyif almak en doğal hakkımız!
Gelin, yaptığınız iş seçiminden, iş yerindeki ilişkilerin yönetimine kadar önemli bir paylaşım alanı olan İŞYERLERİNİ doğru yorumlayalım, değişim yolculuğunuzda sizi size yansıtarak, sizin için gerçekten neyin gerekliliğini birlikte bulalım!..
CİNSELLİK VE TİNSELLİK; İlişkilerde Farkındalık (Eril ve Dişil dengesi)
“Birlikte geçirecek çok güzel bir hayatımız var, fakat aramazsan başlamayacak!”
Hep birilerinin gelip filmlerdeki gibi bizi bulmasını bekliyoruz değil mi? İçimizdeki muhteşem ve her şeye yetecek olan o potansiyeli görmezden gelip istediğimiz tek şeyin ‘başka bir omuz’ olduğuna ne kadar da körü körüne inandık.
Ve sonucu genelde mutsuzluk ve hüsran olan bu ilişkilerde tutunmayı başaramadığımız gibi kendimize de hayatı zindan etmekte hiçbir sakınca görmüyoruz.
Gelin, birilerini beklemek yerine ‘kendimizi bulalım.’ Birlikte olduklarımızla da hayatı daha bilinçli ve güzel yaşayalım. En güzel aşk’ı yaratalım…
FARKINDALIĞIN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ
Beden, zihin ve ruhun sağlıklı, uyumlu ve enerjilerinin farkında olması için an bilincinin geliştirilmesi önemlidir. Geçmiş, şimdi ve gelecek zamanlar anda bulunur. Geçmişin geçmiş anıları geleceğe yansıdığında yaşanacak birçok an heba olur. Anda fark etmek, öğrenmek ve serbest bırakmak farkındalığın şifası ile hafiflemek mümkündür. Üçüncü göz ile ‘Farkındalık’ olanı olduğu gibi görmektir.
Bir sorun varsa onun en temel sebebini bulmak, egoyu anlamak, kendini tanımak, bir çiçek gibi bilinci açmak, iradeyi kullanmak, yaşamı kendinin ve bütünün hayrına yeniden tasarlamak… İşte bütün mesele bu!
Bu konuda ilerleyen farkındalıkta kazanılacak yetiler; bedenin doğal ritmini yeniden kazanarak gençleşmesi; birikmiş zihinsel toksinlerden arınmak; bedendeki tüm enerji merkezlerini dengelemek; sağlıklı bir yaşam yaratmak bilinci; duyuların en verimli kullanımı, üçüncü göz meditatif ve duyular üstü algı açılımı, hastalıklar ve istem dışı olaylar üzerinde 360 derece bakış açısı kazanmak; duyguları yönetmek; zihnin hakimiyeti ve dinginliğini sağlamak; enerjiyi farketmek, hissetmek, yönlendirmek; ruhsal farkındalık; kendi auramızı ve çevremizin aurasını okumayı algılamak (aura: ışık beden), psişik yetenekleri fark etmek ve kullanıma açmaktır.
ÜÇÜNCÜ GÖZÜ AÇMAK!
Havva’nın Adem’e yedirdiği elma ile başlayan yaşam yolculuğu, doğduğu anda her şeyi unutarak dünyaya gelen bizlerle devam eden özgün hikayelerimizle gelişti…
Biz insanlar, uzun bir uykudan sonra uyanma ihtiyacını hissederek farkına varmak istediğimiz gerçekliği anlamak için bir yolculuğa çıktık. Ardından Newton’un kafasına düşen elma ile fark edilen yer çekimi kanunu yapabileceklerimizin sınırlılığını anlatsa da, -çünkü uzanabildiğimiz kadar tutuyor, gidebildiğimiz kadar yürüyor, gözlerimizin gördüğü kadarını görebiliyorduk ki- zaman içinde yine elmanın dünyaca ünlü bir marka olması umut verdi hepimize. Günlük hayatlara bu denli girmesi de çok şey hatırlatmaya başladı insanoğluna… Ve insanoğlu ikiye ayrıldı; farkına varmak isteyenler, istemeyenler diye…
ZAMANDA KENDİNE YOLCULUK
Hiçbirşeyin göründüğü gibi olmadığı günümüzde iç ve dış yolculukların süregittiği yerdeyiz. Farkındalık yolunda zamanda kendinize yolculuğa davet ediyoruz sizi. Mekanın hatırlatmaları yardım edecek zihninizdeki geçmişin şimdiye gelmesine. Ve içsel tam bağlantımızla geçmişin yaralarını saracak, şifalandıracak, duygusal valizlerimizi boşaltacağız.
Hiçbir şeyin kalıcı olmadığını görürken, geleceğin de henüz olmadığının farkındalığını yaşayacağımız çalışmada açılan yeni enerji alanında istediğimizi yaratacağız.
Hipnoz teknikleri ile yapılan Regresyon (geçmiş) ve Progresyon (gelecek) çalışmaları hayatınızda duyusal ve duygusal bir iyileşme sağlar. Geçmiş takıntılar, daimi korkular, bitmeyen yas, gelecek kaygı ve endişeleri, hüzün, hayal kırıklıkları denetimsiz duygular, duyuların tam kullanılamayışı, öfke, pişmanlık, suçluluk vb. yük duygulardan özgürleştirir ve dengeler.
Regresyon ve Progresyon yaşam terapilerinde amaç; zihin-beden sisteminde bulunan geçmişe dair birikmiş duyguları ve geleceğe yönelik endişe ve korkuların bedende yarattığı tıkanıklıkları serbest bıraktırmaktır. Bu serbest bırakmayla içsel dengelenme yeniden sağlanır. Geçmişten ve gelecekten özgürleşip anda kalarak içinizdeki gücü ve sevgiyi yeniden keşfetmeye başlarsınız.
Her konunun eğitimi: hafta sonu 2 tam gün saat:. 09:00- 18.00 arasındadır. Seminerler 1 saat, eğitimler 1 gün olarak veya istenilen saat aralıkları için düzenlenebilmektedir.
Atölye çalışmalarında seçenekli saatlerimiz: 14.00- 16.00/ 19.30- 21.30 Adres için lütfen arayınız: 0536 214 0838 / Melek Güler – Yer: Topağacı, Teşvikiye- İstanbul