Geçenlerde bir yere gittim. Dergimizin yazarlarından Sevgili Arzu Özev’in doğum gününe. Beni tanıttı arkadaşım; “3.Göz dergisinin sahibi…” filan… Oturdum, ikramlıklardan alıyorum. Etrafı tanımaya çalışıyorum.
Yanıma küçük bir kız geldi. Sandım ki; “ne içecektiniz?” diye sormaya gönderilmiş ev sahibi yönlendirmesi bir görevli. 10’lu yaşlarda. Bir şey dedi anlamadım, ne içeceğimi seçiyor zihnim. Bunu soracak ya!
“Siz 3.Göz çalışıyormuşsunuz, ben de üçüncü göz çalışıyorum” dedi.
Aaaa!
***
Kafamdan geçen tüm düşünceler bir anda uçtu… Kızla ilgilenmeye başladım. Kızımız 12 yaşında sevimli bir şey. Soruyorum:
“Biz bu konuda dergi çıkartıyoruz, sen nasıl çalışıyorsun?”
“Ben cisimleri hareket ettirebiliyorum?
Allah Allah!
***
Ne içecektim ben? Kim benimle ilgilenecek benimle?
“Peki ne zamandan beri bu konuyla ilgileniyorsun?”
Nedendir bilmem, mesleki deformasyon olabilir; soruyu sorarken cevabı tahmin etmeye yönelik bir şey geliştirmişim. Şimdi havalı havalı diyecek ki;” 4 yaşındaydım, annemlere söyledim ama pek önemsemediler, hatta bu saçma konularla ilgilenme dediler ama ben azmettim…” vb. cümleler akıyor cevap olarak…
Ama kız dedi ki;
“Bir ay oldu. Kardeşim de yapıyor, hatta o daha hızlı yapabiliyor…”
Hayda!
***
Bu kez bir kıskançlık çöktü üstüme. Ben ömrümü verdim yaprak zor kıpırdıyor (hakkımı da yemeyeyim, yaptıklarımız var tabii ki) kız, 12 yaşında, bir aydır çalışıyor ve eşyalar hareket ediyor. Kızı çektim kenara. Video çekme izni istedim, verdi. Dedim ki;
“Anlat bakalım.” Anlattı o da neyi nasıl yapıyormuş. Sonra bana dedi ki;
“Ders veriyor musunuz? katılmak isterim, ücretini öderim”. “Zenginsin” dedim,
“Harçlıklarımdan veririm” de dedi :))
Kızımızın soruları bitmiyor;
“Ruhları görüyor musunuz? Ya renkleri? Ben nasıl ilerletirim?… “
***
Yeni gelmişim ortama. Ben ne içecektim gibi temel bir sorudan nerelere geldik? Kızımızın soruları çok, bende de cevapları var ama zaman o zaman değil. Ben yeni geldim, onlar gidecek. Neyse telefonlarımızı aldık, verdik birbirimize…
Bir de fotoğraf çekildik ama kız benden güzel olduğu için buraya koymuyorum. Şaka tabii, küçük olduğundan dolayı çektiğim fotoğraf ve nasıl yaptığına dair verdiği bilginin videosu için ailesinden izin almam gerektiğini söyledim.
***
Babası erken gitmişti, annesini buldum. Aramızda geçen muhabbeti anlattım. Annesi;
“Biz genelde çocukların fotoğraflarını koymuyoruz” dedi.
Ben de saygılı olduğumu ilettim, videoyu dikkatlerine atacağımı söyledim ve anneye dedim ki;
“Kızınızın merakı açılmış. Daha bir ay olmuş ve bu bilgileri internetten ediniyor. Dikkatli olmanızı öneririm.” Anneyle de telefonlarımızı aldık, verdik. Kısaca hepimiz birbirimizi takipteyiz.
İşte bunlar kısacık sürede olan bitenler. Bir de ardından bana olanlar var.
Yani devamı var…
Güler Pınarbaşı
05362140838

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.