Hayattaki en temel seçimimiz, genişleme ya da daralma, yaratıcı ve ifade enerjilerimizi dünyaya pozitif ya da negatif biçimlerde sunma arasında yapılır. Koşullarımız ne olursa olsun, gideceğimiz yönü seçme gücüne sahibiz. Günlük hayatlarımız özgür iradeyle yapılmış bir dizi seçim ve uygulamalardan oluşur. Koşullarımıza bağlı olarak çok ya da az seçimler yaşayabiliriz.Read More →

21 Haziran 2018 Perşembe Akmerkez ÜçgenTeras’da, saat: 10:00-20.00 ‘de 4. Uluslararası Dünya Yoga Günü’nü kutluyoruz. Özelkonuk ve konuklarıyla, pratikler ve özel sürprizler size bekliyor. Herkes davetlidir. Tek yapacağınız matınızı alıp gelmek. Bazıları der ki; “Yoga yolunda insan her şeyden vazgeçmelidir.” Bu yanlış bir söylemdir. Gerçekte yogi dünyadan ve dünya nimetlerinden vazgeçmez;Read More →

9 Haziran 2018 Cumartesi günü Dünyada 110’dan fazla ülkede, 4300’den fazla noktada belediyeler, turizm müdürlükleri ve oteller ücretsiz wellness aktiviteleriyle kutlanacak. Siz de ailenizle birlikte katılın!.. Bu yılın konusu: Çocuklar için iyi yaşam! 9 Haziran 2018 Cumartesi günü Global Wellness Day (GWD) 7. kez kutlanacak ve bu kutlamalar 4. kezRead More →

    Bazen hiç tanımadığımız insanları bu boyutu bıraktıklarında sosyal medya sayfasına düşen bir haber ile tanıyoruz. İçimizden baş sağlığımızı diliyor, duamızı ediyoruz.  Hiç tanımasak ve artık tanıyamayacak olsak bile böylesine genç, zarif, eğitimli ve bir plan dahilinde hayatlarını sürerken erkenden gidişlere de çok üzülüyoruz. Hepsini tek tek tanımak istedik.Read More →

  “İnanç, gerçeği bilmek istememektir” sözünü söyleyen Nietzsche’nin ne demek istediğini aşağıdaki bu hikaye çok güzel anlatmakta. Bugün dünyada uygulanan stratejlerin ana temelini anlamak ister misiniz? Hikayeler de hep kıssadan hisseler vardır. Biz de bu hikayeden çıkarabilirsek bakış açısını geliştirmenin önemini anlayabiliriz. Hikayemiz bir Haham ile Papaz arasında geçmektedir. Papazın biri, uzunRead More →

“Kendimi seviyor ve onaylıyorum.” Ne çok duyar olduk bu ve benzeri olumlama cümlelerini. Ardına mucize beklentilerimizi ekledik, sırtına da ben bunu hak ediyorum ağırlığını.… Peki ne oldu? Sevdik mi gerçekten kendimizi? Ya da onaylayabildik mi en utanç verici bulduğumuz yönlerimizi ya da bize ait olduğunu bile kabul etmediğimiz,edemediğimiz yönlerimizi? “BenRead More →

    Dışta aranan mutluluklar ne deni göreceli ve farklıysa, içte bulunan mutluluklar o denli benzer ve nettir. Dıştan yansıyan mutluluklar ne kadar geçici ve sebep olsa bile, özde bulunanlar o denli gerçek, nedensiz ve kalıcıdır! ? Anne babasından biri olmayan ya da ikisi de olmayan bir çocuk için en büyükRead More →

“Ben senim ve ben senin içinde gerçekleşiyorum…  Beni dışında görüyorsun, çünkü senin içindeyim. Böceklerden galaksilere dek, gördüğün ve dokunduğun her şey senin  içindedir, yoksa onları ne görebilir, ne de onlara dokunabilirdin.” (*) İlk sevgiyi annemle babamı görünce anladım. Birbirlerini sevdiler ki, ben dünyaya gelmişim. Sonra uzun yıllar geçti. Büyüdüm, beş yaşıma geldim. Amcamın, halamınRead More →

Konumuz: Koşullardan Arınmış Saf Sevgi, Kendini Keşif ve Akış Yaşamınızda size koşulsuz, kararlı bir sevgiyle gelenler, yaşamınızın içinde her zaman yerlerini koruyorlar, sizin her sürecinizde de bulundukları, seçtikleri yerlerde olabiliyorlar. Yaşamda olmadıklarında ise asla unutulmuyorlar ama daima hatırlanıyor ve arkalarından da sevgiyle bahsediliyorlar… İnsanı en çok büyüten  şey de  bu;Read More →

Konumuz: Yaşamdaki yollar ve insanın özüyle buluşması. Nefes almak, vermek insanı tıpkı bir ırmak gibi yaşamla ve içindeki okyanuslarla buluşturur. Süregelen bir akışın içinde ilerler, olgunlaşır ve köklerini bulur insan. Her bir ritmiyle yeniden oluşur, her bir seçimiyle bambaşka yönlerini keşfeder. Yaşamın içinde kendisini kendisi yapan ifadeleriyle belirginleşir ve yaptıklarıyla,Read More →

Geçmişte takılan bir soru, bu sabah yeniden kafama takıldı; “Ya olduğun şey sandığından çok fazla ise!”… 2009’un 15 Aralık günü Amerikalı ünlü Astrolog Gahl Sasson İstanbul’a gelmişti. 2005 yılında 3. Göz dergisi için kendisiyle röportaj yapmıştım.. Hem yeniden “hoşgeldin” diyeyim, hem bir adet dergi hediye edelim, hem de yeni yıl öngörüleriniRead More →

Bu bir trafik kazasıydı. dikkate değer pek bir şey yoktu -ölmüş olman haricinde-. geride eşini ve iki çocuğunu bıraktın. senin için acısız bir ölüm oldu. sağlık görevlileri ellerinden geleni yaptılar ama beyhude yoruldular. vücudunun her yeri öylesine parçalanmıştı ki, inan bana ölmüş olman çok daha iyi. böylece benimle tanıştın. “ne…Read More →

Böyle bir sanat mı var? Çok kimseyi yaşama sanatının varlığına inandırmak, bir hayli güç olacak. Nedir bu yaşama sanatı? Nasıl tanımını yapabiliriz bu sanatın? Yaşamın her anının tadını çıkararak doya doya, dolu dolu yaşamak diyecek olsam; ya da Nazım’ın dizelerinde dile getirdiği gibi, “Anlayarak bir usta kitap gibi,  Bir sevdaRead More →

Sevgi çok nadirdir. Bir insanın gönlüne ulaşmak büyük bir devrim yaşamaktır; çünkü eğer bir insanın gönlüne ulaşmak istiyorsan, o kişiye de senin gönlüne ulaşma olanağını sunman gerekir. O zaman savunmasız olursun, tamamen açılır ve korunmasız kalırsın. Bu risklidir. Bir başkasının gönlüne ulaşmasına izin vermen riskli ve tehlikelidir çünkü o kişininRead More →

Yıllar önce Anadolu’da küçük bir köyde bir çiftçi köydeki tefeciden önemli bir miktarda borç para almak talihsizliğini yaşadı. O yıl havalar iyi gitmediğinden iyi ürün elde edemeyen çiftçi senetle tefeciden almış olduğu borcu ödeyememektedir.   Gayet çirkin ve yaşlı olan tefeci, alacağından dolayı çiftçinin genç ve güzel kızı üzerine hayallerRead More →

Uzun yıllardır Sedona’daki evimizin camlarını temizlemesi için aynı insanla çalışıyoruz. Geldiği zaman harika bir iş çıkarıyor, ama çağırdığımız zamanların üçte ikisinde, gelemeyeceğini çünkü başının ağrıdığını, soğuğa yakalandığını ya da başka küçük bir rahatsızlık geçirdiğini, çok trafik olduğunu, havanın çok sıcak ya da çok soğuk olduğunu söyler. Artık ona nasıl olduğunuRead More →

Yazı: Krishnananda   Bugün ilişkilerinde, Matthew Alexandra’nın onu hayatına almadığını ya da Matthew’un istediği kadar açık ve şeffaf olmadığını hissediyordu. Buna karşılık Alexandra eleştirildiğini, yargılandığını ve farklı olmasının beklendiğini hissediyordu. Yaraları çok farklı şekillerde ortaya çıkıyordu. Matthew  sürekli daha yakın olmak istiyor ve Alexandra’nın ona verebildikleriyle tatmin olmuyordu. Alexandra Matthew’un kendiRead More →

Yazı: Krishnananda   Ben küçükken annem ve babam farklı erkeklerden söz ederken onların “mensch” olduğunu veya olmadığını söylerlerdi. Bu sözcük Yidiştir (İbraniceyle karışık Alman lehçesi) ve anlamı Almanca’da kullanılan aynı sözcükten çok daha kapsamlıdır. Bu aklıselim, sorumluluk sahibi, verici, şefkatli ve merhametli erkek anlamına gelir.   Erkekler olarak bizler “mensch”Read More →

Geçen günlerden bir gün bir iletişim kazası yaşadık. Kazaya sebebiyet veren bendim. Bir arkadaşa doğrudan sorduğum sorudan dolayı oldu kaza… Ben sadece bir soru sormuştum, o soruyu hakaret algıladı. Sonradan konuştuğumuzda da; ses tonumun, bakışımın, yaydığım enerjinin böyle yansıdığını ifade etti. Üzüldüm ama düşündüm de! Hani bir söz vardır ya,Read More →